Get Mystery Box with random crypto!

Около 5 лет назад я работала над текстом, который доставил мне | Записки о Турции и турецком / Елена Бюкер

Около 5 лет назад я работала над текстом, который доставил мне огромное удовольствие! Я выложила его в своей группе ВК, и он очень понравился людям. Это интересный рассказ на турецком языке, который может понять даже новичок. Для удобства к каждому абзацу добавила словарик. Решила его вспомнить и дать вам здесь. Читаем, наслаждаемся, запоминаем слова и фразы, наматываем мудрости на ус, показываем своим мужчинам.
Ну, и конечно комментируем!

Kadınlar ve İçlerindeki Küçük Kızlar
Женщины и маленькие девочки внутри них.

Bülent, avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam, görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu.

*avuç – ладонь
açmak – открыть
kendisine doğru uzatan – протягивающие ему
ters ters bakmak – косо смотреть

"Sapasağlam adam gidip çalışacağına dileniyor, belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı, bir de sinirlenmişti.

*sapasağlam - абсолютно здоровый
dilenmek – просить милостыню
zaten – и так
canı çok sıkkın – плохое настроение
sinirlenmek – злиться, раздражаться

Alaycı bir ses tonuyla:
- Ekmek parası mı istiyorsun? diye sordu.
- Hayır çikolata parası lazım!
Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor diye düşündü.

*alaycı bir ton – насмешливый тон
kızgınlık – злость
şaşkınlık – растерянность, смятение
dönmek – смениться, обернуться
espri – шутка
yetenek – способность, одаренность
hal – положение, состояние

- Niye? Siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?
- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz, onu da bulamadıysak aç yatarız.
Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.
- Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?
- Fakirin canı mı olur ki, tatlı istesin beyim.
- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?
- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü, ona çikolata götürmek istiyorum.

*dalga geçmek – подшучивать, издеваться
karnı doymak – наедаться
can istemek – хотеть
stendapçı – комик

- Doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.
- O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.

*yaş pasta - торт
bildiğim kadarıyla – на сколько я знаю
boyunca – на протяжении
bir kez bile – даже один раз

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş, kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı. Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü. Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek, hiçbir şey onu rahatlatmıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı. "Acaba söyledikleri gerçek mi, yoksa uyduruyor mu" diye düşündü.

*dikkatini çekmek – привлекать внимание
kendini sokağa atmak – выйти на улицу
sahile kadar – до побережья
rahatlatmak – успокаивать
oysa - тогда как
rahatlamak – расслабляться, успокаиваться
dalga – волна
sıkıntı – грусть, проблемы
ağlıyor olduğunu bildiği için – зная, что плачет
kafa dağılmak – растеряться
uydurmak – выдумывать, сочинять

- Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?
Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı, bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.
- Ben dilenci değilim. İşim yok. Günlük çalışırım, ne iş bulursam yaparım. Fakat bu gün bütün gün iş aradım, aksilik bu ya, hiçbir iş bulamadım. Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.
- Oturun biraz dertleşelim bari, dedi. Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

Продолжение в комментариях...